* Alevi yazar Reha Çamuroğlu abimizin "Türkiye Yazarlar Birliği" roman ödülünü almış bir eseridir. Okunula!
Bazı arkadaşlar yalnış anlamış. Bu yazı o kitaptan alıntı değildir.Şahsıma aittir!:)
01/11/2007
“Beni anlamıyorlar!” Çoğumuz bundan şikayetçiyiz. Ne kadar kötü! Anlaşılamamak mı yoksa kendini anlatamamak mı? Hep tartışılır ya! Yumurta ve tavuk ilişkisi gibi.Bir sarmalın içinde olduğunuzu hiç düşündünüz mü? Hayatınızın hatta yaşamın kendisinin tam bir kısırdöngü olduğunu idrak etmişliğiniz var mı? Bundan kurtulmak için çabaladığınız, değişiklik aradığınız anlar, günler ve de yıllar oldu mu hiç hayatınızda? Her şeyden önemlisi bu düşündüklerinizi eyleme dökmüşlüğünüz oldu mu hiç?En sıkıntılı anlarınızda hayata tutunabilmeyi başarmış olmak ne ifade eder sizlere?Cesareti mi? Ya da kolayı seçip pes etmek ve sonlandırmak nedir sizin için? Acz mi? Yoksa her ikisi de birbirinin içine mi girmiştir? Yoksa her ikisi de birbirini tamamlayan olgular mıdır?
İki tür insan vardır hayatta. Cesurlar ve acizler.Cesurlar Yaradan’ın kendilerine bahşettiği ilahi gücü kullanabilenlerdir. Doğanın, evrenin tüm gizemi ile insana bağışladığı mutlak güç, beşer olabilmenin gücü. Acizler ise karar alamayanlardır. Edilgendirler. Herşeyden kötüsü sosyal bağımlılardır. Her iki hali de yaşamayanınız var mı?
Farkında mısınız? Hayatınızın tümü seçimlerinizden oluşuyor. Tek seçemediğimiz kendi yaradılışımız İşte tam bu noktada da ilahi kudret devreye giriyor; inananlar için. Öteki türlü tam bir doğal seleksiyon değil mi hayat? Sebep ve sonuç. İyi de hangisine inanmalı?Yaradılışınız dışında, elinizde tuttuğunuz koskaca bir yaşamı idame edebilmenin korkunçluğunu hiç fark ettiniz mi peki? Aldığınız her kararın mikrokozmosda başlayıp, makrokozmosa ulaşan etkilerini anlayabilmişliğiniz var mı? Hani şu meşhur kelebek etkisi!Tüm bunlara cevap bulabilmek için kendinizi çok zorlamayın. Sizlerden önce, binlerce yıldır birileri zaten kafa yormuş bu sorulara. Cevap ise basit: “Düalite”.
Demek istemem şudur ki benden her an her şeyi bekleyin. Daha çok insanım, olamadım daha!“İlahlar ikiliği bir etmiş insanlardır. İnsanlar ise birliği bilmek için ikiliği yaşayan henüz çocuk ilahlardır.” Eski Mısır demiş. Bilmem anlatabildim mi?
“Beni anlamıyorlar!” Çoğumuz bundan şikayetçiyiz. Ne kadar kötü! Anlaşılamamak mı yoksa kendini anlatamamak mı? Hep tartışılır ya! Yumurta ve tavuk ilişkisi gibi.Bir sarmalın içinde olduğunuzu hiç düşündünüz mü? Hayatınızın hatta yaşamın kendisinin tam bir kısırdöngü olduğunu idrak etmişliğiniz var mı? Bundan kurtulmak için çabaladığınız, değişiklik aradığınız anlar, günler ve de yıllar oldu mu hiç hayatınızda? Her şeyden önemlisi bu düşündüklerinizi eyleme dökmüşlüğünüz oldu mu hiç?En sıkıntılı anlarınızda hayata tutunabilmeyi başarmış olmak ne ifade eder sizlere?Cesareti mi? Ya da kolayı seçip pes etmek ve sonlandırmak nedir sizin için? Acz mi? Yoksa her ikisi de birbirinin içine mi girmiştir? Yoksa her ikisi de birbirini tamamlayan olgular mıdır?
İki tür insan vardır hayatta. Cesurlar ve acizler.Cesurlar Yaradan’ın kendilerine bahşettiği ilahi gücü kullanabilenlerdir. Doğanın, evrenin tüm gizemi ile insana bağışladığı mutlak güç, beşer olabilmenin gücü. Acizler ise karar alamayanlardır. Edilgendirler. Herşeyden kötüsü sosyal bağımlılardır. Her iki hali de yaşamayanınız var mı?
Farkında mısınız? Hayatınızın tümü seçimlerinizden oluşuyor. Tek seçemediğimiz kendi yaradılışımız İşte tam bu noktada da ilahi kudret devreye giriyor; inananlar için. Öteki türlü tam bir doğal seleksiyon değil mi hayat? Sebep ve sonuç. İyi de hangisine inanmalı?Yaradılışınız dışında, elinizde tuttuğunuz koskaca bir yaşamı idame edebilmenin korkunçluğunu hiç fark ettiniz mi peki? Aldığınız her kararın mikrokozmosda başlayıp, makrokozmosa ulaşan etkilerini anlayabilmişliğiniz var mı? Hani şu meşhur kelebek etkisi!Tüm bunlara cevap bulabilmek için kendinizi çok zorlamayın. Sizlerden önce, binlerce yıldır birileri zaten kafa yormuş bu sorulara. Cevap ise basit: “Düalite”.
Demek istemem şudur ki benden her an her şeyi bekleyin. Daha çok insanım, olamadım daha!“İlahlar ikiliği bir etmiş insanlardır. İnsanlar ise birliği bilmek için ikiliği yaşayan henüz çocuk ilahlardır.” Eski Mısır demiş. Bilmem anlatabildim mi?
ya Bahadır ya, ben şu dualiteyi ne zaman zorlasam, karşıma 'bir olmak'ta çok zorlanacağım tiplemeler çıkıyor. Biliyorum bu da işin kuralından, al sana diyor daha yolun var.
YanıtlaSilNeyse pes etmemek lazım.
İşte ta kendisi, mutluluk geliyor işte; gitgide yaklaşıyor, daha yakına,
YanıtlaSildaha yakına geliyor, ayak seslerini işitiyorum bile! Biz onu görmesek,
tanımasak da ne çıkar? Başkaları görecektir!
bahadır yazılarını bekliyoruz... Dök içini...
YanıtlaSilDökünce yeniden doldurmak gerek! Doldurabilecek misin?
YanıtlaSilSeni dolduran doldurmus zaten...
YanıtlaSil