Nedİr?

Derin'in dünyaya gelmesi ile patlayan babalık hormonlarının neticesi. Yıllardır kurulan yazarlık hayallerinin denemesi. Hayatın mottosu. "Tibetdiyarı " ve "Yazaşkı" bloglarına nazire.Eğlence.Sevgi.Aşk.Bilgi.Yeşilköy'den Hale,Jale ve de Lale!(Galba Bakırköy'dü?)

YASAL UYARI!

Bu blogdaki yazıların çoğu şahsıma aittir. Her ne kadar mülkiyetçi görünmesem de, fikirlerimin başkaları tarafından çalınıp, babalarının malı gibi kullanılmasını istemem. Sırf bu yüzden gül gibi şiirlerimi yayınlayamıyorum. Büyüyünce yazar olup kitap yapacam bunları.Kopyalayanı yakalarsam kızarım. Her türlü yasal yola ve çirkefe başvururum!Biline...

Şiirlerin ve yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

15 Nisan 2009 Çarşamba

Bilmiyorum...


Sedat Bey der ki...

Görüşlerine saygı duyuyorum,senin dediklerindende iki sonuç çıkarıyorum yanlışsa lütfen tekrar eleştir.

1.Tanrı kavramı zaten vardı,bunu insan keşfetmedi ama ozaman o kavram kimin içindi?
2.Malesef bilimsel olarak haklısın,hiçbirşey yoktan varolmaz,var olan hiç birşey de yok olmaz(nitelik değiştirir) Ben bilime karşı değilim ama sorgulayıcı bir yapım olmasından dolayı sormadan geçemem.Yukarıda yürütülen bilimsel mantıkla baktığımızda Tanrıyı kim yarattı?.Biliyorum çok klasik bir soru ama ne yapayım...

H.Bahadır kulunuz der ki...

Fütürist fikirleri ve eserleri hep sevmişimdir.Özellikle beyaz ekrana yansıdığında tadından yenmez.Korkunç bir gerçeklik yansıtırlar. Jules Verne'nin "Ay'a Yolculuk" u ile başlayın mesela. Sonra da "Terminator" ve "Matrix" ile sonlandırın şimdilik. "Matrix" benim için dönüm noktasıdır. Yapay zeka yapanlar için kabus olurken robotlar için tanrı olmuştur bu filmlerde. Onlar da türlerinin devamı için gerekeni yapmışlar ve yok etmişlerdir."Ulen du biraz!biz robotuz.Niye bunu yapıyoruz ve büyük makineye itaat ediyoruz dememişlerdir. Ya da onu sorgulayamamışlardır. Programları ona göredir çünkü.Şimdi, halen genişlemekte olan bir evrende, küçücük bir noktanın içindeki en zeki yaratıklar olarak koskaca bir evreni ve düzenini anlamaya çalışmak ve tüm sorulara cevap verebilmek çok zor.En azından şimdilik benim için. Gelgelelim milyarca yıllık geçmişimizde hidayete erip sırra kavuşanlar şüphesiz olmuştur ve olmaktadır.Valla üstadım biraz "Hermes" ,"Atlantis ve Mu",astroloji ve kuantum üzerinde çalışmak gerek diye düşünmekteyim.Adilik yapıp "İskenderiye Kütüphanesi"ni iki kere yakmasalardı cevaba belki yakın olurduk.Yoksa "Tanrı'yı kim yarattı?" sorusunu 10 lu yaşlarımdan beri soruyorum!Cevapları ise üniversite imtahanındaki şıklı sorular gibi.Gelgelelim sadece biri doğru!:)

14 Nisan 2009 Salı

Sizce kim savunur? ( "Tanrı ayağa kalk!" adlı bir alttaki yazıyı önce okumazsanız, sıçarsınız!)


Yok yok! Avukat değilim ama şöyle savunabilirdim:Düalite üstadım.Kötülük olması lazım ki iyilik şekil bulsun veya tam tersi. yoksa denge bozulur. Meşhur yingyang.İyilik ve kötülük içiçedir. Çok basit bir örnekle açıklamaya çalışayım. Bir dilenciye sadaka verildiğinde iyilik mi yapılmış olur, kötülük mü?Veren iyilik adına vermiştir. Halbu ki dilenci mafyası onu keklemiş ve emeğini çalmıştır:Kötülük. Veya eskimo geleneği: Misafire eşini sunmak. Amanın!Bizi bozar.Eee?Öbür türlüsü de eskimoyu bozar!Unutmayalım ki kavramları bulanlar da bizleriz.İyi-kötü,güzel-çirkin,beyaz-siyah...Halbuki doğanın böyle bir endişesi yok! Antilop yavrusunu yediği için aslana kötü demiyor. Biliyor ki bu doğanın bir parçası.Organizmanın doğal seyri.İşte bu yüzden Tanrı suçsuzdur. Suçlu ise İNSAN dır. Onu ise savunamayacağım çünkü İlahi düzeni daha anlayamadım!:)Şu kozmik-astrolojik olayı bir çözebilsem İNSAN hayvanını da savunurdum:)
H.Bahadır

Sedat Bey'den cevap gecikmedi tabii ki...

Peki dostum;Tanrı kavramına inanan insanların kader kavramına inanmaları şarttır.İnsan kaderinde olduğu için kafasına saplanan bir mermi yüzünden ölüyorsa,mermiyi sıkan neden en büyük günahı işlemiş oluyo,onunda kaderi o mermiyi sıkmak değilmi?Gelelim herşeyin karşıtı olduğu teorisine,tanrı iyiliği,Şeytan kötülüğü temsil ediyorsa hangisi önce vardı?Yoksa onlar kardeşmi?

Söz savunmanın...

Kader!Yakın zaman kadar kadere inanır görünsem de içim pek ısınamamıştı kavrama.Sonra quantum girdi devreye ve pekçok şeye açıklık getirdi. Kader düşüncedir. Düşünce ise enerji. Enerji de maddeye dönüşebilir.Hiçbir şey yoktan var olmaz, varken yok olmaz. Mesela yakın zamanda "icat" kelimesini lugatımdan çıkardım. İcat olamaz ancak keşif olabilir. Çünkü bilgi ve o bilginin kavramı zaten vardır ve biz onu keşfederiz.Şöyle bir örnekle açıklayayım. Tekerlekli arabayı Orta Asya da biz Türkler icat ettik deriz. Sadece atarak söylüyorum:) 200 sene öncesinde Güney Amerika yerlisi bir abi de onu yaptıysa kim icat etmiş oluyor. İkisi de değil. Sadece her ikisi de bilgiyi ayrı ayrı keşfetmiş oluyorlar. Bilmem açık mı?Ha bir de şu var:Colombus un gemilerini ve yerlilerini bilirsiniz. Yerliler gemileri görememişlerdi. Onların dünyasında gemi kavramı yoktu. Lakin gemiler pekala vardı. Mermi örneği kader ile açıklanmamalı. Şu şekilde izah etmeye çalışayım. Tabii ki bu benim düşüncem. Kapılar kapıları açar. Evrende herşey birbiri ile alakalıdır. Evren bir bütündür. Biz hem bütünün bir parçasıyız hem de bütünüz. Hallac-ı Mansur bunu gördü ve" Enel Hak" dedi. Biz hem Tanrıyız hem Tanrı nın bir parçasıyız.Gelinen noktada kötülüğün artması ortak düşünce gücü ile oluşuyor. Tüm insanlık kötü değil ama "dünya kötüleşiyor" diye düşünüp korkdukça bu başımıza gelmeye devam edecektir."Yoksa onlar kardeş mi?" diye sorarak benim cevabıma destek olmuş oldunuz. Soruyu zaten cevaplamışsınız.:)Daha öncede belirttiğim gibi kozmik-astrolojik dersimi daha çalışmadığımdan veya bu bana daha verilmediğinden(!) nihai amacı kavrayamıyorum.Olsa olsa ruhların tekamülü olmalı! Ne de olsa evrim herşey için geçerli!
"Evrim hayatın yasasıdır.Sayı evrenin yasasıdır.Birlik de Tanrı'nın yasasıdır."
Pythagoras'a addedilen bir söz

Sevgiyle kalın
H.Bahadır

TANRI AYAĞA KALK! (Yazar:Sedat Özdemir)



Binlerce yıldır,insanlık iyinin ve kötünün arasında sıkışıp kaldı;Tevrat insanın yaradılışından beri kötülükle savaştığını sandı ama zafer çoğu zaman kötülük tarafından kazanıldı…Din bilimciler Tanrı ile Şeytan arasındaki anlaşmanın iç yüzünü anlamaya çalışıyorlar.Tanrı neden kötülüğe izin veriyor?Neden çocuklar ölüyor?Suçsuz insanlar zulüm görüyor?Hitler,Saddam,Stalin gerçekten kötümüydüler?Yoksa onlar dev bir sistemin birer parçasımı?Ya insanlık kendini yok etmeyi başarıp kötülüğü yenebilirse,iyilik kalırmı?İkisininde olmadığı bir dünya nasıl olur?İncil’de “Eyüp kitabı”nın başlangıcında korkutucu ama aynı derecede ihtişamlı bir bölüm vardır;KÖTÜLÜĞÜN GİZEMİ bence burada saklıdır;ALLAH ve ŞEYTAN karşılıklı konuşurlar ve Allah,Şeytan’a sorar;”Ve Rab Şeytan’a dedi;Nereden geliyorsun?Ve Şeytan Rab’ba cevap verdi;Dünyayı dolaşmaktan ve orada gezinmekten...(İncil-Eyüp/1-7)"Sonra Allah ve Şeytan bir anlaşma yaparlar;Allah soğuk ve alaycıdır;Eyüp peygamber çok acı çekecek ama sabredecektir,her şeyini kaybedecek ama Allah’a şükredecek,Şeytanı ise lanetliyecektir....Şeytan daima dolaşır;sınırları,çok büyük uzaklıkları aşar.Uydulardan onun hareketlerini takip edebiliriz.Uzaydan çekilen fotoğraflar aydınlık ve nettir fakat haritaların çoğunda lekeler ve birde büyük leke görülür.Üçüncü ve Birinci dünya ülkelerinin üzerinde kötülüğün damgası vardır.Kasırgalar,tayfunlar etkindir,kıtlığın,cinayetlerin, savaşın neden olduğu katliamlar yaygındır.Her yerde soykırım vardır;Gerçek buz gibi bir sonsuz boşluk olarak bizi sarar…Sabah ve Akşam haberlerini medyadan izlerken,karşımızda doğasal kötülüğü buluruz(örneğin Bengladeş’te bir salgın,Kanserden peşpeşe ölenler,Aıds,Bir deprem veya bir kasırga)Acaba kim sorumludur?Doğamı yoksa onun eliyle Tanrının bize verdiği bir cezamı?Ya diğerleri?Gzegende yaşayan her erkek,her kadın,her çocuk ve her hayvan hatta bitkiler sürekli korku içinde,kötülüğün onları ziyaretini bekliyor.Kötülük size nerede olursanız olun kılığını değiştirip her an gelebilir.Acaba Güney doğuda bu gün kaç kişi ölecek?Orta Amerikada kitle ölümleri nerede olacak?Güney Afrikada ırk çatışmaları kaç kişinin yaşamına mal olacak?Kaç baba yada anne küçük çocuğunu öldürecek?Namus adlı ilkel güdü,kaç kişinin kanını içerek bir kez daha orgazma ulaşacak?Silah satış rakamları kaçları bulacak?Sadece daha lüks yaşamak için uyuşturucudan kazandıkları parayı arttırmak isteyenler,satışları arttırmak için daha neler yapacaklar?Sizin mahallede kaç hırsızlık ,kaç gasp,kaç Taciz ve tecavüz olacak,kaç kızın kafası kesilip çöpe atılacak?Kendi inancını birine kabul ettirmek için kolayca öldürmeyitercih edenler,hala Cennette yer bulacaklarını sanacaklarmı?KÖTÜLÜĞÜN MENÜSÜ çok zengin,O iyibir GURME…Acaba kötülük son 5 yıl öncesinden dahamı fazla,yada 500 yıl öncesinden?Yakın geçmişin birkaç yılına bakarsak beklenmedik olaylarla dolu olduğunu görürüz;Komüniz’in çöküşü,ırk ayrımının sarsılması,soğuk savaşın bitimi ve nükleer silahsızlanmaya gidiş,büyük güçlerin tükenişi,Hitler,Stalin,Çavuşesku stili yöresel vahşetler,skandalların ve rezaletlerin genelde örtbas edilmesi ve vb…Artık”TARİHİN SONU”ndayız.Batı ve çoğulcu demokratik sistem doruk noktasında;daha ötesi yok;Uydulu ve bilgisayarlı iletişim,küresel iş kavramının değişmezi olmuş durumda.İnsanlık “Görülecek şeyleri zaman bize azar,azar getiriyor ve nedenler ışığın kenarında beliriyor içinde değil”diyen Lucretius’un sözünü anımsıyor.Tüm olumlu gelişmelere rağmen,Dünya gittikçe kararıyor.(Yada zaten karanlığın içinde)…İnsanın derinliklerinde yeri bilinmiyen bir yerde,belki bilinç altı uçurumlarında,kötülük olarak tanımlanan Şeytan’ın Tanrıyla eşit güçte olduğu korkusu ve kabusu vardır.İyiliğe giden kapı daha zor açılır;Bu yaklaşım bizi çok eski bir inanç olan MANAİZM’e götürür (M.Ö. 3.yüzyıllarda ZERDÜŞİZM’den kopan hem Allaha hemde Şeytan’a inanan mezhep)Dünya’da İlahi güçlerle Şeytani güçler arasında sürekli bir savaş vardır..1939 da 2.Dünya savaşı başladı;Albert Camus şöyle demişti;”CANAVARLARIN SALTANATI BAŞLADI”ama birkaç yıl içinde sona erdi.“Farklı toplumlar farklı yüzyılların ürünüdür”.Buna karşın geçmiş yüzyılların etkilerinin hala günümüzdede sürdüğü söylenebilir.Bir insan bir yılan’ı pişmanlık duymadan öldürebilir çünkü yılan kötüdür,bu bir kültürün sonucudur.Bir Aryen Nazi için ise,bir Yahudi öldürülebilir,hatta bunun için sistemler oluşturabilir.MisissipiD2 bir zenciye işkence edip,asabilirler.Bu örneklerde kişisel düşmanlıklar yoktur;kitlesel ve kültürel nefret geçerlidir.Öyleyse kültürel ve geçmişten gelen kültür birikimleri zararlı ve yok edicidir.Bu yüzyıl,bizlere Cehennemin nasıl olduğunu acıyla ve kanla öğretti.Kötünün kimyası,kurtuluş rüyalarını lanete dönüştürdü.İyi ve kötü,her insanın düşüncesinde kendi algısı düzeyinde hammadde olarak daima vardır.Kötülük gelir,çizgiyi aşar kişiyle buluşur ve kalp katılaşır,artık acımasızlık ve zulüm başlamıştır.Acaba KÖTÜLÜK:TANRININ BİR BAŞKA YÜZÜmüdür.İyilik ve kötülüğün mücadelesi insanlık kadar eskidi;oran değişken sayılmaz,kötülük hep önde gidiyor;ölüm dünyada ilk kez bir cinayetle görülmüştü;Habil,Kabil!i öldürdü;Tevrat böyle başlar ve tüm dinler bunu böyle kabul eder.İki erkek vardır ve biri öbürünü katleder.Milyarlarca insanı denetlemekte zorlanmasını belki makul kabul edebiliriz ama daha henüz 4 kişi varken üstelik bunlardan enaz ikisi Peygamber’ken bir cinayetin meydana gelmesi şahsen benim onun adaletini sorgulamamı,hatta cinayete göz yumduğunu düşünmemi haklı kılmazmı?O nun Şeytan’la yaptığı pazarlığın bilmediğimiz bir yönü varmı?Belki tanrının başka düşünceleri vardı?Belki Tanrı için insanlar hayvanlar gibidirler yani canlı,ilginç ve hatta besleyici.İnsanlık hayvanlara soykırım uyguluyor ve belki Tanrı da bize aynı yöntemi uyguluyor.Acaba çektiğimiz acıların Tanrı için başka bilinmeyen bir anlamımı var?Kötülüğü var eden Tanrı” kötülükten ben sorumlu değilim,her şeyi Şeytan yaptı”diyebilirmi?İlahi bir adaletten söz edeceksek KOZMOS’un orta yerinde mahkeme kurulmalı,tarihin tüm mazlumları birer birer dinlenmeli ve İLAHİ ADALET’in tarafsız YÜCE HAKİM’i Tanrı’yı yargılamalı ve tutanaklara geçmesi kaydı ile;”KARAR: TANRI AYAĞA KALK...Yaz kızım…Adına Tanrı denen,yaratıcı ve adil olduğunu iddia eden sanık;Tarafımızdan SUÇLU BULUNMUŞTUR”demelidir…(Sedat’ın notu:İddia ediyorum böyle bir mahkemede hiçbir avukat Tanrı’yı savunmaz =)
----------------İster taş at ister kurşun hedefin kukla değil kuklacı olsun...(sedat Özdemir)

Para kazandırmıyor ama...




Önce reklamlar...

un Türkçe muadili

olarak şekil buldu. "Hareket" yerine "harekat" denmesini benim gibi birçokları yadırgadı.Olsa olsa "Ergenekon"dan etkilenmişlerdir!
İşte burada bir de forumumuz var. Özel ilgi alanım "Din-Felsefe-Psikoloji" de etkin ve yetkin olmak için kafa patlatıyorum. Amaç paylaşım tabii ki...
"hbp" yapımın derin katkıları ile "Zeitgeist Harekatı" eserleri çok yakında bu sitede!

10 Nisan 2009 Cuma

www.zeitgeistmovie.com


Ya arkadaş hakkaten deli olacam! 2 aydır götümü yırtıyorum. "Şu filmi izleyin lütfen.Çok ilginç, ufkunuz açılır." neyin diyorum. FB da,MSN de reklam veriyorum. Her sohbette biraz bahsediyorum. Tık yok! Söylediklerimin birçoğu da en sevdiklerim, en değer verdiklerim hani! Ondan sonra bana paranoyak diyorlar. Ulen insan en azından hatır için seyreder de bir yorum yapar be! Bu kadar mı kötüyüm, bu kadar mı sarhoş veya deliyim? Hayır efendim!Ben onların hiçbiri değilim.Asıl, sizler körsünüz. Korkaksınız. "Cypher" kopyalar sizi! Mavi hapı almaya devam edin!